En Anlamlı Şeker Portakalı Sözleri ve Alıntıları

Şeker Portakalı, insanın iç dünyasındaki karmaşıklığı, hayatın acı tatlı gerçeklerini ve umutla umutsuzluğun kesiştiği noktaları ustalıkla işleyen bir eserdir.

Şeker Portakalı hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz ilgili gönderilerimize buradan ulaşabilirsiniz.

Jose Mauro de Vasconcelos’un kaleminden çıkan bu büyülü roman, Zeze adlı genç bir çocuğun gözünden hayata bakışını ve yaşadığı duygusal yolculuğu anlatır. Zeze’nin masumiyeti ve hayal gücü, onu zorlu yaşam koşullarında bile umutla dolu tutar. Vasconcelos’un dili, okuyucuyu Zeze’nin dünyasına çekerken, romanın derinlikleri insanın iç dünyasına dair düşündürür ve hissettirir. Şeker Portakalı, sadece bir roman değil, aynı zamanda insanın ruhunu besleyen, unutulmaz bir edebi deneyim sunar.

Eserde, derin izler bırakan ve farklı bir perspektif sunan pek çok ifadeye rastlanır. İşte o sözler:

Şeker Portakalı Sözleri ve Alıntıları

Şeker Portakalı En Güzel Sözleri

  • Hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına uğramıyorum.
  • Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur.
  • Hepimiz çocukluğumuzu yitirmiştik. Hepimiz büyüktük, büyük ve hüzünlü.
  • Gökyüzüne gitmek istiyordum ve yaşayanlar oraya gidemezdi.
  • Seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm.
  • Ben canavar değilim. Kalpsiz bir mağara adamıyım.
  • Çocuk yüreği unutur ama affetmez.
  • Tesadüflere ihtiyaç var, plansız ve zamansız gelen güzelliklere.
  • Öyle kötüyüm ki, doğmamam gerekirdi.
  • Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek.
Şeker Portakalı Sözleri ve Alıntıları

Şeker Portakalı Alıntı

  • Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını fark edemiyorum. Bazen suratıma garip bakıyorlar, o zaman uyanır gibi oluyorum.
  • Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
  • Bir şey daha var. Küçük şeker portakalı fidanını hemen kesmeyecekler. Kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın, fark etmeyeceksin bile.
  • Sessizlik içindeydi her yer, ölümün kadifeden ayakları gezinir gibi. Ve ben, yaşamaya hükümlüydüm. Yaşamaya!
  • İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.
  • Çocuklar da bir şey yapmıyorlar. Yemek yiyorlar, uyuyorlar, sonra da analarıyla babalarından para alıyorlar.
  • Destedeki bütün kartları öğrenmiştim. Ama valeleri pek sevmiyordum. Nedendir bilmem, kralın uşağı gibi bir görünüşleri vardı!
Şeker Portakalı Sözleri ve Alıntıları, My Sweet Orange Tree

Şeker Portakalı Güzel Sözler

  • Hayata uzaktan bakarak ilgisizliğimde yitip gitmiş gibiydim.
  • Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun?
  • Dodo, ne hüzün ne tasa öldürür adamı!
  • Garipti, çünkü ben herkesle her zaman konuşurdum. Ama yanıt verme işini içimdeki kuşun yüklendiğini düşünürdüm.
  • İçimde konuşan küçük kuşum değildi: Yüreğim olmalıydı bu.
  • Annem bana karşı çok iyidir, biliyor musunuz? Beni dövmek istediğinde, bahçeden küçük dallar koparır ve yalnızca bacaklarıma vurur.
  • İnsan senin karşında son sözü söyleyemez.
Şeker Portakalı Sözleri ve Alıntıları
  • Adamcağız kollarını açtı, beni göğsünde sevgiyle sıktı. “Ağlama yavrum!” dedi. “Hep böyle duygulu bir çocuk olarak kalacaksın, pek çok ağlama fırsatı bulacaksın hayatta.”
  • İnsan yüreğinin, bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerektiğini bilmelisin.
  • Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş atmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
  • Boşuna zahmet etme, Godoia. En güzeli ilk yapılan balondur. İlki başarılı olmazsa bir daha yapamaz insan ya da yapmak istemez.
  • Sonra seni başka bir biçimde öldürdüm. Yani, seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm.
  • Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.

Related Articles

Responses

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir