Roman Kahramanları
Grimm Kardeşler: MASALLARDA DİNİ YÖNELİMLER VE KAHRAMANLAR
-
Grimm Kardeşler: MASALLARDA DİNİ YÖNELİMLER VE KAHRAMANLAR
MASALLARDA DİNİ YÖNELİMLER VE KAHRAMANLAR*
Makale Yazarı: Merve Öztürk
*Bu makale Roman Kahramanları dergisi 17. sayıda (Ocak/Mart 2014) yayımlanmıştır.
“Sevgili Tanrı nihayetinde dualarını kabul etmiş…” (1) diye başlar pek çok masal, dua edenler kimi zaman bir kral ve kraliçe, kimi zaman da fakir bir oduncuyla karısıdır. #Dua eden iyi insanlardır bu kahramanlar ve duaları da kabul olur.
Pek çok masalda kahraman dua eder, #şeytan, #cadı, #melek gibi olağanüstü kahramanlarla karşılaşır ve masalın işleyişi kahramanın dini erdemlerine göre onu ödüllendirir veya cezalandırır. Dua eden ve #erdemlikahraman kurgu içerisinde o denli başarılı sunulur ki masalı okuyan ve dinleyen kişilerce görsel ve manevi tüm güzelliklerin kendisinde toplandığı hissi yaratır. Tam tersine şeytanla işbirliği yapan veya kötülüğü sembolize eden #kahraman, masalın işleyişi içerisinde #çirkinlik ile birleştirilmiyorsa, kendisini çirkinleştirecek, lekeleyecek hatta korkunç şekilde can vermesine yol açacak bir sonla cezalandırılır. #Masumiyet ve #kirlilik, #erdem ve #ahlak, tıpkı güzel ve çirkin, zengin ve fakir kadar keskindir masallarda, onları mükemmel kılan ise hesaplaşmanın tüm dini ve kültürel öğretileri içinde barındırarak doğal haliyle okuyucuya/ dinleyiciye sunulmasıdır. Örneğin; “Nihayet sonuncu yatağa sığabilmiş, Tanrı’ya dua edip uykuya dalmış” Pamuk Prenses. Öyle güzel öyle tatlı bir çocuktur ki… Fakat #kötükalpli #üveyannesi onu öldürmek için elinden geleni yapar, türlü cadılıklara başvurur. Bir gün #cüceler #PamukPrenses’i yerde baygın bir halde bulduktan sonra belindeki kuşağı çözüp “Yaşlı bohçacı kadın, şu #AllahsızKraliçe’den başkası olamaz, demişler.” (2) Yani kötülük cadılıktır, Allahsızlıktır! Masal bu ya, yarısı beyaz yarısı kırmızı bir elma sonu oluverir, kar gibi beyaz tenli kan gibi al yanaklı Pamuk Prenses’in. Ta ki #beyazatlıPrens onu görüp cansız bedenine âşık olup ülkesine götürmek için yedi cüceleri ikna edene kadar…
“#AğlamaGretel, sevgili Tanrı bize yardım edecektir” (3) der #Hansel küçük kardeşine, ıssız ormanda gece yapayalnız kaldıklarında. Üvey anne, öz babalarının kanına girip ormana terk ettirir yavrucukları, yoksa açlıktan öleceklerdir dört kişi. Çocuktur onlar nasıl olsa, doğa ana korur onları!
Hele masalların bir başkasında öyle #yoksul bir #oduncu yaşar ki ormanda, karısıyla aç susuz dururlar, üç yaşındaki yavrularını nasıl besleyeceklerini bilemezler. Bir gün yine odun kesmeye ormana gittiğinde “ansızın üstü parlak yıldızlarla süslü tacıyla oldukça güzel ve boylu poslu bir kadın belirivermiş, ve ona; Ben #BakireMeryem’im, İsa çocuğun annesiyim, demiş.” (4) #MeryemAna’nın Çocuğu, Grimm Kardeşlerin Çocuk ve Ev Masalları kitabında üçüncü sırada yer almaktadır. Kahramanlardan biri doğrudan Meryem Ana’dır ve masalın içinde sıkça dini sembollere başvurulur. Oduncudan kızını alan Meryem Ana onu cennete götürür ve orada büyütür. Kız on dört yaşına geldiğinde Meryem Ana uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Cennetten ayrılmadan önce kızını yanına çağırır. Cennetin on üç odasına ait on üç anahtarı vardır, kızına bu anahtarları teslim eder fakat tek bir şartı vardır; Kız odalardan on iki tanesine istediği gibi girip çıkabilir fakat on üçüncü odanın kapısını açması yasaktır.
On iki odayı da gezen kız, gel zaman git zaman on üçüncü odayı merak etmeye başlar. Bir gün dayanamaz kapıyı açar ve odaya girer. On iki odada havarilerle karşılaşan kız on üçüncü odada Tanrı, Kutsal Ruh ve Hz. İsa ile karşılaşır. Onlara dokunur, parmağı baştan aşağı altın olur ve Meryem Ana cennete döndüğünde kızın on üçüncü odaya girdiğini anlar, fakat kız bunu sürekli inkâr eder. Masalın bundan sonraki bölümünde kız inkârcılığı sebebiyle cezalandırılarak cennetten kovulur, yeryüzünde ıssız bir ormanın içine atılır ve suçunu itiraf edene kadar çeşitli cezalara çarptırılır. Masallarda sıkça karşılaştığımız bir üçleme zincirinden sonra suçunu itiraf edince Meryem Ana onu affeder ve masal mutlu sonla biter.
Dini sembolleri yoğun bir masal olan Meryem Ana’nın Çocuğu’nda, rakamsal sembollerden on üç ve üç sayıları görülmektedir. #Onüç sayısı “tamlık, bütünlük” anlamına gelen on ikiyi kutsallaştıran ya da kötülükle bozan +1 dir. (5) Bu masalda olduğu gibi on iki odada yer alan #OnikiHavari ve on üçüncü odadaki #Hzİsa kutsallığına örnektir. “On İki Kardeş” (6) masalında on iki oğlu olan bir kral on üçüncü çocuğunun kız olması halinde oğullarını öldürmeye karar verir. En bilindik Grimm masallarından olan “Yüzyıl #UyuyanGüzel” de ise davet edilmeyen on üçüncü peri prensesin on beş yaşında ölmesini diler, fakat henüz dileğini söylememiş olan on ikinci peri prensesin ölümünü engeller. Bu masallarda kahraman kızların yaşı birbirlerinden farklıdır. #Rapunzel’de kuleye kapatıldığında on iki yaşındadır. Fakat yaşlardaki sayılar doğrudan sayının sembolik ifadesine işaret etmezler. Masaldaki kahraman kızın geldiği yaş onun ergenliğini sembolize eder. #Ergenlik çağında şehvet duygusuna kapılmadan bekâretini koruması için ya uykuya dalar, ya kuleye hapsolur, ya ölür, ya da bu masalda olduğu gibi bir yasakla karşılaşır.
Masallardaki üçleme yine #Hristiyanlık inancına paralel sembollerdendir. Üç ahiri tamlıktır, #Teslisinancı Tanrı, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesidir. Masallarda üçüncü deneme başarıyla sonuçlanır. Aile anne ve babadan oluşur, üçüncü kişi çocuktur. Çocukların arasında da büyüklük sıralamasındaki yeri fark etmeksizin, masalın ana kahramanı üçüncü çocuktur. (7) Kimi zaman “İki”nin barındırdığı tezatlığa “#üç” denge getirir. Kimi zaman da kahramanın #yalnızcaüçdilek dileme hakkı vardır. Üç rakamı hemen her masalda karşımıza çıkar.
#MeryemAnanınÇocuğu masalındaki belirgin sembollerden #kilitlikapı (#yasakoda), ölüm döşeğinde olan bir kralın en sadık uşağına oğlunu emanet ederkenki konuşmasında da karşımıza çıkar. #SadıkJohannes (8) masalında Kral oğluna kraliyetin tüm hazinelerinin gösterilmesini emreder. Fakat oğlu, koridorun sonundaki odanın kapısından içeri girmemelidir. Çünkü o odada güzelliğine dayanamayacağı bir prensesin resmi durmaktadır. Fitscher’in Kuşu (9) adlı masalda da #dilencikılığında kapı kapı gezen bir #büyücü adamın kızları kaçırdıktan sonra sarayına götürmesi anlatılır. Bu büyücü sarayda bir süre kaçırdığı kızla kaldıktan sonra ayrılması gerektiğini ve o gelene kadar kızın bütün sarayı gezebileceğini fakat tek bir odanın kilidini açmaması gerektiğini söyler. Bu son kapıyı açan kız karşısında bir sürü ceset bulur ve büyücü döndüğünde bunu anlayıp kızı öldürür. O kilidi açmayan kızın ödülü ise büyücüyle evlenmektir.
Tüm bu örneklerde görülen itaatkâr olanın ödüle kavuştuğu, olmayanın ise cezalandırıldığıdır. Meryem Ana kıza suçunu itiraf etmesi için bir şans tanır, fakat bu yalnızca Meryem Ana’ya özgüdür. Diğer masallardaki kahramanların şansı yoktur.
Bir başka masalda “derken #HavariPetrus elinde bir anahtarla gelerek kapıyı açmış (cennetin kapısını) ve varlıklı beyi içeri almış .” (10) Havari Petrus, Hristiyanlık inancında oldukça önemli biridir. #KatolikKilisesi, Havari Petrus’un halefi kabul edilen #Papa tarafından yönetilir ve Havari Petrus’un ilk Papa olduğuna inanılır. Bugün Vatikan’da yer alan bazilika ve meydan Havari Petrus adınadır. Hz. İsa tarafından #göklerinanahtarı kendisine verildiğine inanıldığı için sıklıkla elinde bir anahtarla resmedilir. Cennetteki Terzi, Cennetteki Köylücük, Boşver Kardeş, Akıllı İnsanlar, Kumarbaz Hans gibi masallarda Cennetin kapısında bekleyen Havari Petrus, yine Kumarbaz Hans ve Demirci Ocağında Gençleştirilen Dilenci masallarında Tanrı’ya yeryüzünü gezerken yoldaşlık etmektedir. İncil’de Havari Petrus’un şifacı özelliği yer almamaktadır fakat birlikte anıldığı #AzizPavlus için Elçilerin İşleri on dördüncü bölümde; “Listra’da, ayakları tutmayan bir adam vardı. Doğuştan kötürümdü, hiç yürüyemiyordu. Pavlus’un söylediklerini dinledi. Onu dikkatle süzen Pavlus, iyileştirilebileceğine imanı olduğunu görerek yüksek sesle ona, “Kalk, ayaklarının üzerinde dur!” dedi. Adam yerinden fırlayıp yürümeye başladı.” (11) yazmaktadır. Grimm masallarında ise Boşver Kardeş ve Demirci Ocağında Gençleştirilen Dilenci masalında Havari Petrus için #şifacılık özelliği kurgulanmıştır.
#Tanrı’nın doğrudan kahraman olarak yer aldığı hem de #şeytan ile karşılıklı konuştuğu bir masalda da şu sözler geçer; “Tanrı da cevap vermiş: ‘ Sen de ne diye böyle zararlı hayvanlar yaratırsın peki?’ Bunun üzerine şeytan şöyle söylemiş: ‘Başka türlü nasıl yapabilirdim? Aklım fikrim hep başkalarına zarar vermekte olduktan sonra, yarattığım şey de bana benzeyecekti kuşkusuz. …” (12)
Elbette şeytanın yaptığı hiçbir şey güzel ve faydalı olamaz. Şeytan her kötülüğün sahibidir. Grimm Masalları araştırmacılarından #FelixvonBonin şeytan figürünün Hristiyanlıktan sonra masallara dahil olduğunu söyler. (13) Pek çok masalda şeytanla işbirliği yapan sonunda zengin olur, fakat bu elbette yalnızca dünyevi zenginliktir. Şeytan erkektir ve bir taneden fazla şeytan yalnızca Boşver Kardeş masalında “…dokuz tane çirkin suratlı şeytan…” olarak karşımıza çıkmaktadır. Tanrı, şeytandan çok daha az sayıda masalın kahramanıdır. Sayıları çok olmamakla birlikte Tanrı bu masallarda ya meleklerden biriyle ya şeytanla ya da az evvelde söz edildiği üzere Havari Petrus ile birlikte yer almaktadır. “#VaftizBabasıAzrail” (14) masalında ise Tanrı, Şeytan ve Azrail birlikte anılmaktadırlar. Yer aldığı tüm masallarda #Tanrıfigürü insani özellikleri de olmasına karşın, ilahi gücünü kullanmaktadır. Her daim iyi şeyler yaratır, (15) ölüleri diriltir, (16) mutlak yaratıcıdır, (17) kötülere ceza verir, (18) iyileri korur, dileklerini yerine getirir. (19)
Elsiz Kız (20) masalında #değirmenci bilmeden de olsa şeytanla ona kızını vermek için anlaşır. Fakat “#Değirmencininkızı güzel ve dindar biriymiş, üç yılı Tanrının buyruklarına uyarak hiçbir günah işlemeden geçirmiş.” ve bu dindar kızı ele geçirmek için üç hakkı bulunan şeytan üçünde de başarılı olamaz. Her seferinde kız tüm vücudunu yıkar temizlenir, böylelikle de şeytan kıza el süremez. Babasına, kızının ellerini kesmezse kendisini alacağını söyler. Masaldan anlaşılana göre baba kızı kadar dindar değildir ve şeytanın kendisini alabileceğini düşündüğü için de kızının ellerini kesmeye razı olur. Kızcağız da ne yapsın, “Sevgili babacığım ben sizin çocuğunuzum, ne isterseniz bana yapın, diye cevap vermiş.” Fakat daha fazla orada kalmak istemez, “Ne de olsa merhametli insanlar ihtiyacım olanı bana verir, demiş.”
#ElsizKız, masalın ilerleyen bölümlerinde de yine Tanrı’nın buyruklarından ayrılamayan bir kahramandır. Ve ödülünü alır; “Kral (…) Tanrının buyruklarından çıkmayan pek güzel biri olduğu için bütün kalbiyle sevmiş kızı, ona gümüşten eller yaptırmış ve sonra da kendisiyle evlenmiş.” #Kral’dan bir oğlu olur, fakat şeytan peşini bırakmaz. Tamamen #dindarlık üzerine kurulu bu masalda şeytanın verdiği tüm acılar karşısında Tanrı’ya sığınan Elsiz Kız, sabrının mükâfatını mutlaka ilahi güçlerden alır. Çocuğunu bir melekle birlikte eşinden ayrı yetiştirmek zorunda kalan Elsiz Kız’ın oğlu, babasını ilk gördüğünde; “…oğlan sabredemeyerek: Ama anneciğim, diye karşılık vermiş. Babamın yüzünü nasıl örteyim? Benim bu yeryüzünde babam yok ki! Dua etmesini öğrendim, bizim babamız, sen ki gökyüzündesin, diye dua ettim hep; sen de bana hep dedin ki, baban gökyüzündedir, sevgili Tanrı babandır. Şimdi bu yabancı adama nasıl baba diyeyim ben?” der.
Elsiz Kız masalı Grimm Kardeşlerin çeşitli kaynaklardan topladıkları ve derlemelerinde farklı şekillerde yayımladıkları bir masaldır. Anlatılan tüm versiyonlarında #din ve #dinierdemler temel alınmaktadır. Bu masal gibi Grimm Kardeşlerin daha pek çok masalında da benzer temaların alt metine hakim olduğunu söylemek mümkündür. Makalenin başında yer alan örneklerde dua, Tanrı’ya bağlılık, erdem, #ilahikarakterler hatta Tanrı’nın kendisi, şeytan, nankörlük gibi dini unsurların masalın doğal işleyişi içerisinde ne şekilde yer alabildiği görülmektedir. Zaten asıl amaç erdemli, namuslu, Tanrı’ya bağlı, itaatkâr, ailesine düşkün, çalışkan, dürüst bireyin ödüllendirileceğini göstermektir.
Elsiz Kız masalı gibi bir başka masalda da “ Ama kızın altın gibi bir kalbi varmış, Tanrının buyruklarına aykırı davranmaz, doğru yoldan hiç ayrılmazmış.” (21) Yine fakir ve kimsesiz fakat Tanrı’ya bağlı bir kız, yaptığı iyiliklerin sonunda hak ettiği zenginliğe kavuşur. #AltınYıldızlar masalında kışın ortasında ormanda yapayalnız kalan bir kızın soğuktan titremesine karşın üzerindeki tüm kıyafetleri ihtiyacı olanlara vermesi anlatılır. Gece vakti kimsenin kendisini göremeyeceğini düşünüp en sonunda gömleğini de çıkartıp veren dindar kızın birden bire başından altın yıldızlar dökülmeye başlar ve zengin olur.
Kimi masallarda da; “Ama insanlar böyledir hep, bir şeyi bol bulmasınlar, ondaki Tanrı bereketini unutur, nankörlük eder, düşüncesizce davranırlar.” (22) diye nankörlüğe göndermeler yapılır.
Pek çok masalda geçen cadının, cadılığın veya kötülük yapmanın “#Allahsızlık” ve “#cadıişi” olarak görülmesi, Batı dünyasında 18.yüzyıla kadar süren #cadıavları ve kilisenin sosyal hayattaki duruşu göz önüne alınarak temellendirilebilinir. Ayrıca masallarda Musevilik ve Hıristiyan inancına ait pek çok semboller yer alır. Tıpkı Tevrat ve İncil’de yer aldığı şekilde anlam taşıyan sayılar, ağaçlar ve hayvanlar bunlardan bazılarıdır. Sayılardan bir kaçını inceledik. #Ağaç ise yaşamı sembolize eder. #İskandinavmitolojisi üzerinden masallara dahil olmuştur. Özellikle #meşe ve #fındıkağacı olarak karşımıza çıkar. Meşe ağacı sonsuzluğu ve dünyevi bilgeliği sembolize eder. #KırmızıBaşlıklıKız’ın büyük annesinin evi üç meşe ağacının altındadır. Fındık ağacı ise ahiri dünya ile bağ kurar, güvenilir ve korunaklıdır. En belirgin sembolü #Külkedisi’nin annesinin mezarının üzerindeki fındık ağacıdır. Külkedisi onunla dertleşir ve baloya katılması için gereken kıyafet ve ayakkabıları üç gece boyunca fındık ağacı ona sunar.
Hayvanların masallarda hem mitolojiye, hem de Hıristiyanlığa paralel sembolize edildikleri görülmektedir. #Güvercin, gerek Nuh tufanından bu yana taşıdığı barış sembolünü, gerek beyaz renkle birlikte saflığı ve temizliği, gerekse de #Afroditinkuşu olarak erotizmi masallarda sembolik olarak yansıtır. Ormandaki Cadı (23) masalında kahramana bir anahtar getirip, onu ulu bir ağacın içindeki eve gönderir, Şakıyan, Hoplayıp Zıplayan #Tarlakuşu (24) masalında da konuşan bir aslan üzerine gün ışığı değmesiyle bir anda güvercine dönüşür. Karanfil (25) adlı masalda dindar ve masum bir Kraliçe uğradığı iftira sonucu bir kuleye kapatılır. Yemeden içmeden burada ölüme terk edilir. Fakat güvercin kılığında iki melek her gün iki defa kraliçeye yemek getirerek yedi yıl boyunca onu besler. Güvercin ile ilgili daha pek çok örnek mevcuttur. Örnek olarak verilebilecek bir diğer hayvan da balıktır. #Balık Hıristiyanlığın ilk zamanlarında kullanılan bir semboldür. Yunanca balık anlamına gelen “#İchthys” “İsa Mesih, Tanrının Oğlu ve Kurtarıcı” sözcüklerinin Yunanca baş harflerinden meydana gelmektedir. Korkuyu Öğrenmek İsteyen Oğlan (26) masalında, korkuyu öğrenmek için türlü maceralara atılan bir delikanlı anlatılır. Yaşadığı hiçbir şey onu korkutamaz. Nihayetinde bir gece, delikanlının uyuduğu sırada karısı içi balıklarla dolu buz gibi bir kova suyu başından aşağı döker ve kahraman korkuyu öğrenir. Ak Yılan (27) masalında ise kralın kızını almak için çeşitli sınavları başarması gereken bir uşak anlatılır. Sınavlardan ilkinde uçsuz bucaksız denizde prensesin altın yüzüğünü bulması gerekmektedir. Daha önceden ağlardan kurtarıp denize saldığı balıklar, uşağın bulması gereken yüzüğü bir istiridyenin içinde ona getirirler. #DenizTavşanı (28) masalında da yine kahramana yardımcı olmaya çalışan figürlerdir balıklar.
Bu alıntıların tamamı ve çok daha fazlası Grimm Masallarında sıklıkla vurgulanan dini değerlere örnektir. Ayrıca;
Meryem Ana’nın Çocuğu, Şeytanın Saçından Üç Altın Tel, Cennetteki Terzi, Vaftiz Babası, Vaftiz Babası Azrail, Şişedeki Cin, Şeytanın Pasaklı Kardeşi, Kefen, Çalılıktaki Yahudi, Yulaf Döven Melekler, Şeytan ile Ninesi, Tanrının ve Şeytanın Yarattıkları, Cam Tabut, Cennetteki Köylücük, Azrailin Habercileri, Havva’nın Güzel ve Çirkin Çocukları, Mezardaki Zavallı Genç, Köylü ile Şeytan, Mezar… Grimm Kardeşlerin, #ÇocukveEvMasalları kitabında yer alan masalların isimlerinden bazılarıdır. Çeşitli bölge ve kaynaklardan topladıkları masalları dönemin çocuklarına uygun bir şekilde düzelterek yayımlayan Grimm Kardeşler dini ögeleri ele alıp, özellikle Tanrı’ya bağlılık ve erdem konusuna sıklıkla göndermeler yapmışlardır. #İyikarakter Tanrının buyruklarına uyar, O’na güvenir, tüm kötülüklere karşı olağandışı sabır gösterir. Kimi masallarda sembollerle ifade edilen, bekâret, şehvetten kaçınma, sadakat gibi erdemlere sahiptir. Tanrı’nın sınavlarını başarıyla geçer ve mutlu sonu hak eder. Bazı masallarda Meryem Ana, Havari Petrus ya da herhangi bir melekle birlikte karşımıza çıkar. Kötü karakter ise şeytan ile iş birliği yapar, ya da şeytanın ta kendisidir. Devamlı kötülük yapar ve masalın sonunda cezasını bulur. Masallarda kötü cadı veya şeytan ile iş birliği yapan karakter aslında kötü biri değil ise henüz başlarda masalı terk eder veya kurgunun içerisindeki önemini yitirir. Örneğin Rapunzel masalında baba, masalın başında cadı ile anlaşır ve kızını vermeyi kabul eder. Elsiz Kız masalında da yine baba şeytan ile anlaşır kızını vermeyi kabul eder. Her iki masalda da baba figürü bir daha karşımıza çıkmaz.Hıristiyan dini öğretilerine göre pek çok sembolünde yer aldığı Grimm Masalları, bu sembolleri doğrudan ana karakterin etrafında şekillendirir, fakat Meryem Ana, Havari Petrus gibi gerçek kişileri ana karakterle birlikte Kutsal Kitaba uygun olarak kurgular.
Grimm Kardeşlerin Çocuk ve Ev Masalları kitabın bu örneklerden başka, Frau Holle, Tekgöz, İkigöz, Üçgöz, Zengin ve Yoksul, Erkek Kardeş ile Kız Kardeş gibi pek çok masalda dini değerler dolaysız olarak sembollere başvurulmaksızın işlenmektedir.
Masallarda doğrudan yer alan bu figür ve değerlerin kurgu içerisindeki rolleri, kurguya nasıl dahil oldukları ve kurguya kattıkları, kahramanla olan ilişkileri ve daha pek çok işleyiş her bir masalın içerisinde tek tek bütünlüklü olarak ele alınıp çok daha geniş bir çalışması yapılabilinir. Ancak bu noktada sembolizm ve din, Eski/ Yeni Ahit, kültür ve din gibi konuyu kuşatan alanların dışında özellikle dilimize çeviri yoluyla geçen masallarda çeviri stratejilerinin erek odaklı incelenmesi şarttır.
(1) Rapunzel 12.masal, Pamuk Prenses 53.masal vs…
(2) Pamuk Prenses, 53.masal
(3) Hansel ve Gretel , 15.masal
(4) Meryem Ana’nın Çocuğu, 3.masal
(5) Bonin, Felix von ; Wörterbuch der Märchen Symbolik, Param Verlag, Ahlerstedt ,2009
(6) On İki Kardeş, 9.masal
(7) Beetelheim, Bruno; Kinder Brauchen Maerchen, München, 1980
(8) Sadık Johannes, 6.masal
(9) Fitscher’in Kuşu, 46.masal
(10) Cennetteki Köylücük, 167.masal
(11) http://www.kutsal-kitap.net/bible/tr/index?id=1592&mc=2&sc=1585, Elçilerin İşleri 14. Bölüm
(12) Tanrının ve Şeytanın Yarattıkları, 148.masal
(13) Bonin, Felix von, a.g.e
(14) Vaftiz Babası Azrail 44.masal
(15) Tanrının ve Şeytanın Yarattıkları 148.masal
(16) Demirci Ocağında Gençleştirilen Dilenci,147.masal
(17) Yaşam Süresi, 176.masal
(18) Dikbaşlı Çocuk, 117.masal
(19) Elsiz Kız 31.masal, Altın Yıldızlar 153.masal,Zengin ve Yoksul 87.masal vs…
(20) Elsiz Kız, 31.masal
(21) Altın Yıldızlar, 153.masal
(22) Buğday Başağı, 194.masal
(23) Ormandaki Cadı, 123.masal
(24) Şakıyan, Hoplayıp Zıplayan Tarlakuşu, 88.masal
(25) Karanfil, 76.masal
(26) Korkuyu Öğrenmek İsteyen Oğlan,4.masal
(27) Ak Yılan, 17.masal
(28) Deniz Tavşanı, 191.masalKAYNAKÇA:
-Jürgensmeier, Günter (derleyen), Grimms Maerchen, Sauerlaender, Mannheim, 2010
-Şipal, Kamuran (çeviren), Grimm Masalları I,II, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2012
-Bonin, Felix von, Wörterbuch der Maerchen Symbolik, Param, Ahlerstedt, 2009
-Bettelheim, Bruno, Kinder brauchen Maerchen, dtv, München, 1980
-www.kutsal-kitap.net #SevgilTanrı #duaedenler #dualarıkabulolur #Tanrıdualarınıkabuletmiş #güzelveçirkin #zenginvefakir #onüçüncüoda #13üncüoda #Grimmmasalları
Üzgünüz, hiçbir yanıt bulunamadı.