Álvaro: Kurgu ve Gerçeğin Sarmalında

  • Álvaro: Kurgu ve Gerçeğin Sarmalında

    Tarafından gönderildi romankahramanlari şu tarihte 14:51'de 11 Temmuz 2024

    Kurgu ve Gerçeğin Sarmalında*

    Makale Yazarı: Zuhal Altay

    *Bu makale ROMAN KAHRAMANLARI dergisinin (Temmuz/Ekim 2017) 31. sayısında yayımlanmıştır.

    1962 doğumlu İspanyol yazar Javier Cercas, romanlarını kurgu ve gerçeğin sınırında gezinerek yazmaktadır. Yazarın aynı zamanda deneme türündeki eserleri ve çevirdiği kitaplar İspanyol edebiyatındaki yerini almıştır. “El móvil” Cercas’ın yayımlanan ilk kitabı olmakla birlikte eserin içinde bir bölümdür. (1987).

    Öyküden biraz uzun, romandan biraz kısa olan söz konusu bu bölüm 2003 yılında tek kitap halinde yeniden basılır.(1) “Saplantı” adıyla da Türkçe’ye çevrilmiştir.(2)

    Bu yeni basımı ile ilgili Cercas’ın bir açıklaması vardır:

    “Çıkardığım metinler, aradan geçen on beş yılın perspektifiyle okununca, bana bazı okumaların, yüzeysel bir biçimde özümsenmiş bazı deneyimlerin ve yirmili yaşlarda genelde her türlü teşhirci aşırılıklarına izin veren o gülünç, yazar olduğumu kanıtlama kibrinin yansımaları, meyveleri gibi görünüyor; neyse ki onları neredeyse kimse okumadı. O kitapçığa adını veren ve buraya aldığım metin diğerinden daha mı iyi bilmiyorum; ama onun, biraz zorlanarak da olsa, içinde kendimi bulabildiğim yegâne hikâye olduğunu ve “Bir yazar yayımladığı ilk kitabından daha sonraları daima pişmanlık duyar” deseler de henüz ondan pişmanlık duymadığımı biliyorum.”(3)

    Saplantı, Flaubert’in “Yaklaşık olarak şu anlama gelen Latince bir cümle var: ‘Bokun içindeki altın parayı dişlerle toplamak.’ Bu retorik söylem cimrileri betimlemek için kullanılıyordu. Ben de onlar gibiyim: Altını ararken beni hiçbir şey durduramaz” alıntısı ile başlar.

    Yazarın eseriyle ilgili yorumu ve eserin kahramanı Álvaro göz önünde bulundurulunca bu giriş alıntısı, yazar ve yazmak ile ilişkilendirilebilir.

    Álvaro, hayatını edebiyata adamıştır. Hukuk mezunu olmasına rağmen kendisini tamamen işe adamayı tercih etmediğinden danışmanlık firmasında hukuk danışmanlığı yapmaktadır. Böylece ihtiyacı olan bolca boş vakte sahip olur ve bu zamanda tek tutkusuna hatta tek görevine, dini gibi gördüğü yazma eylemine kendini adar. Yalnız yaşamaktadır. Dış görünüşünü bilmediğimiz Álvaro’yu sadece düşünceleri ve eylemleriyle tanıyabiliyoruz.

    Roman yazma üzerine romanlar yazan Cercas, bu ilk kitabında da kurgu ve gerçeğin sınırında gezinmek üzere kahramanı Álvaro’ya tutkunu olduğu romanı yazması için gerekli koşulları sağlar ve roman bu noktada başlar: Álvaro, başkahramanı bir roman yazmaya çalışan ihtiraslı bir yazarın hikayesini yazmaya başlar. Bir #yazar, yazarın ekonomik sıkıntı içindeki karı koca olan komşuları ve binada en üst katta yaşayan ihtiyar, romanındaki ana karakterleridir. Yazarı, komşusu olan çifti, ihtiyarı ve bir cinayeti anlatır.

    “Yazar bir gün komşularına asansörde rastlar; çift yanlarında ambalaj kağıdına sarılı uzunca bir nesne taşımaktadır. Yazar anlamsız bir biçimde bu nesnenin bir balta olduğunu hayal eder ve eve dönünce, romanındaki çiftin ihtiyar rantiyeyi balta darbeleriyle öldürmesine karar verir. Günler sonra romanına son noktayı koyar. Kapıcı aynı gün romancı ve çiftle birlikte mütevazı bir biçimde aynı binada yaşayan ihtiyarın cesedini bulur.”(4)

    Álvaro’nun kahramanının yazdıkları gerçekte yaşanır ve yazar, karakteri cinayete azmettirenin kendi romanı olduğunu düşünür. Kahramanlar gerçekken kurgu, kurgu iken gerçeğe dönüşürler. Álvaro’nun romanı maceranın kendisine dönüşürken Cercas’ın romanı da yazma macerası üzerine bir romana dönüşür. Cercas’ın Álvaro’su ve Álvaro’nun yazarı için gerçek ve kurgu iç içe geçmektedir.

    Artık Álvaro hikâyesini yazma sürecine girer ve yarattığı kahramanlar ile yaşamaya başlar. Yaptığı her işte onunladırlar. Titizlikle çalışmaktadır romanı üzerine çünkü Álvaro işini çok ciddiye alır.

    Ve o an gelir; Álvaro gerçek bir model eksikliğini hisseder. Bu noktadan sonra ise kurguya ve gerçeğe hükmetme düşüncesine saplanır.

    Peki kahramanın yazmaya dair düşüncesi nedir ve neden gerçek bir model ihtiyacı duyar?

    “Herhangi bir konu edebiyat için iyidir”(5) der Álvaro. Onun için önemli olan “onu anlatma biçimidir.” (6) Ancak romanında öldürülmesinin uygun olacağı karakter için ‘ideal bir model teşkil ettiğine’ ikna olduğu Bay Montero ile bir karşılaşması neticesinde romanı için varacağı sonuç şudur:

    Seçilen bireyin özelliklerine ve davranışlarına bel bağlamak yeterli olacak, sadece şüpheli neticeler vaat eden, hayal gücünün boşlukta ölümcül bir atlayış yapma riski de bertaraf edilecekti.(7)

    Kısacası her şey kolaylaşacaktı. Ancak o kadar da kolay olamazdı. Kahramanın gerçekte yaşadığı bir olay yansımayacaktı romana, ancak yazmayı planladıklarını komşuları sayesinde gerçekleştirebilirse gerçekten ilham alabilecekti. Álvaro gerçek komşuların peşine bu arzuyla düşer. Romanındaki ihtiyar komşu modelini bulmuştur ancak halen açıkta kalan kurgu karakteri besleyecek gerçek model eksiktir; komşusu olan bir karı koca. Delicesine bir arayış içine girer, bu uğurda kapıcı kadınla hiç istemediği bir ilişki bile yaşar. Netice ise olumludur, artık komşularıyla ilgili daha fazla şey biliyordur ve ihtiyaç duyduğu kişileri bulmuştur: Bay ve Bayan Casares. Hiçbir detay kaçırmama çabasıyla bu kişileri gözlemlemeye başlar. Romanındaki kişilerin özlemleri, düşünceleri, davranışları, arzuları hatta kavgaları gerçeğe uygun olmalıdır. Ancak bu çift hiç kavga etmemektedir, dolayısıyla Álvaro’nun kurgusu gerçek hayatta yerini bulamamaktadır. Suça giden bu yolu deneyimleyerek yazmak için evli çiftin hayatına dolaylı şekilde müdahale eder, ihtiyarla vakit geçirir ve ihtiyacı olan gerçekliğin seyrine dalar ve neticeyi bekler. Peki bu durum yazmanın neresindedir? Kurgu karakterlerin yerini bir anda etten kemikten kişilerin gözlemlenmesi hatta dinlenmesi alır ve bu gerçek karakterlerin üzerine kendi kahramanlarını inşa eder ve romanını yazar. İhtiyarın ölümüyle beklenen son geldiğinde her şeyin açığa çıkmasından korkar yine de romanından vazgeçmez, dört sıradan karakterin işitilmemiş destanını yeniden okur, hatalarla dolu olduğunu görür tekrar yazmaya karar verir hatta bir parodi bile çıkarabileceğini düşünür. Saplantı Álvaro’nun romanın ilk cümleleriyle son bulur.

    Peki neydi tüm bunların sebebi?

    Polise göre cinayetin sebebi hırsızlıktır.(8)

    Gerçekten romanı mı tasarlıyordu yoksa cinayeti mi? Sonuçta Casares çifti onun elinde iki kukla olmuşlardı. Ama romanının karakterleri değiller miydi aynı zamanda?

    Álvaro, yazarının azmettirme düşüncesiyle büyük pişmanlık duyacağını kurgulamıştır. Álvaro da gerçekten pişman mıdır?

    Bu ‘sebep’ orijinal metinde romana başlığını vermiştir, “#Elmóvil”. Türkçe çevirisine de adını veren belki yine bu sebeptir; “#Saplantı“.

    Romanda yer alan ‘Bir Okurun Notu’ başlığı altındaki kısım farklı yazarlar ve onların eserleri üzerinden bizi Cercas’ı ve kahramanı Álvaro’yı incelemeye itmektedir. Örneğin; Zola da gerçeği olduğu gibi yansıtabilmek için gerçek deneyimlere sahip olmaya çalışmıştır: “Demiryolu alışkanlıklarını araştırmak için Paris-Bordeaux eksperine binmek”(9) gibi. Cercas hem kurguya hem gerçeğe olan ‘saplantı’sını kahramanı aracılığıyla yansıtır. Romanda da romanın içindeki romanda da karakterlerin gerçek hayattaki karşılıklarını aramıştır. Cinayet de deneyimlenerek karşılığını bulmuştur.

    #JavierCercas, gerçeğin kurguya bulaştığı o çizgiden ayrılmayı tercih etmiyordu. Bu birbirine bulaşmışlık sonucu bir dizi çözümsüzlük, belki yazarın bile cevabını bilmediği sorular, Cercas’ın da deyimiyle “kör nokta”lar peşi sıra gelmektedir.(10)

    Bu bir kitabın yazılış sürecinin anlatımı ise ‘gerçek’ Álvaro’nun da dediği gibi yazma işini kolaylaştırma aracıdır. Eğer Álvaro kahramanını değil de kahramanı Álvaro’yu yaratıyorsa gerçeğe hükmetme ve kurguya uygun hale getirme saplantısı kendine başka bir yer edinir. Bu sahne yaratılan iki kahramanın gerçeğe dönüşmede verdikleri mücadele halidir.

    Okuyucu için kurmaca ve gerçek arasındaki kafa karıştırıcı unsur çeşitli sorular doğurur.

    Bu romanın yarattığı girdapta nedir #kurguvegerçek? Gerçek nasıl yaratılıyor?

    ‘Gerçek’ kendisi gibi olan aslına uygun bulunan yapay olmayan anlamıyla Álvaro’nun işini ciddiye aldığı hayatındaki saplantısını ifade ettiği şeklinde okunabilir.

    Kurgu ise tamamen ya da kısmen gerçeklere dayanmayan yazar veya sanatçının eseri olan kişi yer ve olaylar içeren eser anlamıyla kahramanın gerçeklik arayışı öncesindeki yazma tutkusuyla tasarladığı romanı işaret ettiği yönünde yorumlanabilir.

    Kurgunun bir diğer anlamı olan “her türlü yaratı” perspektifinde ise sarmal oluşmaya başlar: #Álvaro kendi gerçeğini yaratma saplantısındadır ve bu yaratı aynı zamanda kurgudur.

    Hem yazar hem kahraman olan Álvaro’nun ikili yaşamı da kurmacayla gerçeği birbirinden ayırmamızı imkânsız hale getirir. İki romanın da başkahramanı olmakta ısrarcıdır. Bunun kanıtı Saplantı’nın başlangıç ve bitiş cümleleridir:

    “Álvaro işini çok ciddiye alıyordu. Her gün saat tam sekizde kalkıyordu. Buz gibi bir duşla zihnini açıyor ve ekmekle gazete almak için süpermarkete iniyordu. Dönüşte kendine kahve ve tereyağlı marmelatlı kızarmış ekmek hazırlayıp mutfakta gazeteye göz gezdirerek ve radyo dinleyerek kahvaltı ediyordu. Saat dokuzda iş gününe başlamaya hazır bir halde masanın başına oturuyordu.”(11)

    Hem Cercas hem Álvaro romanlarına bu cümlelerle başlar. Cercas’ınki Saplantı’nın girişiyken Álvaro’nunki sonucudur. Biz bu sarmaldan başımız dönmüş şekilde çıkarken Cercas amacına ulaşır. Çünkü bir söyleşisinde şöyle der:

    “Her romanın amacı bir soruya cevap vermemek, onu mümkün olduğunca karmaşık bir biçimde sormaya çalışmaktır. Benim için roman budur.”(12)

    1 Cercas, Javier, El Móvil, Barcelona, Tusquets, 2003.
    2 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016.
    3 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.77.
    4 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.16-17.
    5 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.16
    6 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.16
    7 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.19
    8 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.17
    9 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.72
    10 Notos Öykü, Nisan-Mayıs 2017, sayı 63, s.61
    11 Cercas, Javier, Saplantı, Çev: Süleyman Doğru, Everest Yayınları, İstanbul, 2016, s.11,67.
    12 Notos Öykü, Nisan-Mayıs 2017, sayı 63, s.59.

    #cinayet

    romankahramanlari yanıtladı 1 ay, 4 hafta önce 1 Üye · 0 Yanıtlar:
  • 0 Yanıtlar:

Üzgünüz, hiçbir yanıt bulunamadı.

Cevap ver: romankahramanlari
Kurgu ve Gerçeğin Sarmalında* Makale Yazarı: Zuha…
İptal Et
Bilgileriniz:

Tartışma Başlangıcı
0 of 0 Yanıtlar: Haziran 2018
Şimdi